gün soğuk, güneş donuk...
kış geliyor yavaş yavaş, hissettirmeden, içimize işliyor...
güneşin parlaklığı aldatmasın, giyinin sıkıca hırkaları, montları artık.
bana da öyle uzaylıymışım gibi bakmasın insancıklar.
deli dali üzerine izlenimlerimi yazacaktım ama, kapıda kaldık. ekimde cenabet yönümüz ağır bastı ve çin seddi gibi uzanan kapı önü sırasını aşamayarak, hüzünlü bir geri dönüş yaşadık. kasımda bir daha şansımızı deneyeceğiz bakalım.
asıl üzüldüğüm "İstanbul Go Turnuvası"na bir beş dakikacık bile uğrayamamış olmam. önünden geçtiğim, metro camına vantuzlu oyuncak gibi yapıştığım halde..
cumartesi çalışanı olarak turnuva katılımcısı olamamak ayrıca kahretmisti beni zaten.
bir de üstüne yolları, denizleri aş, dali için turnuvayı feda et,
sonra da yağmurda ıslanmış yavru sokak kedisi gibi süklüm püklüm dön evine...
Yorumlar
Ne dali , ne turnuva valla yazık olmuş...