deli dolu günler..
dolu dolu günler aslında. ninca evlendi ve balayına çıktı. kendi sorumsuz müşterilerim ve nincanın sorumsuz müşterileri de bende kaldı. günlerdir, koşuşturma ve gerginlik hakim. pazartesi malum, çalıştık. bir yere gidemedik.
salı günü tatildik, böcüğüm beniii bursa zoo'ya götürdüüüü. yani hayvanat bahçesine ama ismini bursa zoo koymuşlar.
önce aslanları gördük, fotoğraflarını çektik, sonra maymunlar. yavrular da vardı nasıl şirindiler. her kısımda ben: "bunun yavrusunu alalım mııı?, bunu eve götürelim miiiii?, bizim de olsun muuuu?" dedim.
sevdiceğim de bana hep güldü. hele yavru keçiler vardı. ay cebime sokasım geldi.
aa bi de zebralar vardı. beni sevdiler sanırım. çünkü çizgili tshirt giymiştim, pek bi bakıştık kendileriyle.
sonra yan komşu botanik parka geçtik. kahve molası ve sonra biraz yürüyüş. ben gül bahçesinin orada kipatımı okudum, sevdiceğim de nuriciğimizle görüntü avına çıktı. nasıl güzeldi, nasıl keyif aldım, anlatamam.
kırpık tatilimizi de böyle değerlendirmiş olduk.
şimdi cumartesi krizi var, bakalım izin durumu ne olacak?
gokhan ve özlemcim evleniyorlar, nikaha gitmemiz gerekmekte. ama ninca olmadığı için bana sorun çıkartabilirler. cumartesi normalde 12ye kadar çalışıyoruz ve bütün gün ölmüş oluyor biz yola çıkıp da varana kadar. sonra iki ayak bir pabuca giriyor. ağzım yüzüm demeden pazar oluyor, ne hasretliğe yetiyor gün, ne de zorunluluklara.
hadi benim için neyse ama sevdiceğim zaten cumartesi çalışmıyor. artı memleket özlemi çeken o, ben değilim. beni de bırakıp gitmez bir gün önceden, kıyamaz.
ne olacak ben de bilmiyorum.
çok çalışmak lazım çoook, bir onu biliyorum. haydi şimdilik başbaş:)
bu arada elif şafak-aşk, süper gidiyor. çok keyifli bir kitap. mevlanayı okuma ve anlama isteğim kabardı. şimdiden tavsiye ediyorum, mutlaka okuyun.
Yorumlar
yazının zebralı kısmına çok güldüm
ama ama oglen 1de gidiyoruuuus, heyooo
bekle bizi iiiistaaağnbuuuul.
ama bi görsen nasıl tanır gibi bakti zebracıklar bana var ya, cebime sokup eve goturesim geldi :)))