türk sinemasından seçmeler...
ilk filmimiz "Aşk Tesadüfleri Sever".
içinde Mehmet Günsur olur da güzel olmaz mı? hele bir de o Mehmet bir aşıksa o film tadından yenmez.böcüğüm bile kabul ediyor, adam hem karzimatik, hem sempatik, hem yakışıklı. onun kriterlerindeki "adriana lima" kim ise, benim icin de "mehmet günsur" o. allah sahibine bağışlasın, tü tü tü maşallah.
memo iyi de belçim değil mi? iyi, iyi..
yılmaz erdoğan'ın karısı diye önyargılı bakıyordum bu hanım kızımıza ama "deniz" performansıyla gayet başarılı buldum.
nihayet filme gelirsek, filme bayıldımmmm.
güldüm, ağladım. ne zaman film aklıma gelse; "ayy, ne tatlılardı yaaa." diyorum.
sanki deniz ve özgür bizim komşu çocuklarıymış da, onların hikayesini izlemişim gibi hissettim kendimi. kesinlikle tavsiye ediyorum.
ikinci filmimizin de konusu aşk.
"İncir Reçeli"
duygu ve metin'in hayattan saklanırken, birbirlerini ve aşkı bulmalarını anlatıyor. metin duygu'ya körkütük aşık olurken, duygu ondan çok önemli bir sırrını saklıyor. sırrı filmin ortasında bir yerde öğreniyorsunuz. ben olsam ne yapardım acaba? diye düşünmekten kendinizi alamıyorsunuz. ama sonrası klişeler zinciri.
"çıplak bedenlerin buluşması ve yerde yanan mumlar" hımm, ben bunu bir yerden görmüştüm, diyorsunuz.
"kıskançlık yüzünden göz kararması" hatun en gizli sırrını sana söylemiş. ama sen "kim lan bu adam?" diye sormadan tribe geçip, kıza hakaretler edip, bağını koparıyorsun.
"post-it ev dekorasyonu" bunu da yabancı bir reklamda görmüştüm.
hele sonu. söylemeyeceğim ama klişenin allahı son sahneydi diyebiliriz. güzel başlayan ama vasat biten bir filmdi. aa, gerçi ben bunu sonunda da ağladım o ayrı :)
zevkler ve renkler farklıdır. ben sonunu beğenmedim ama belki siz beğenirsiniz.
üçüncü filmimiz "çınar ağacı"
"uyuma anane, çok korkarım." diyor barış ananesine...
ananemiz, adviye hanım. 75 yaşında.
sağlığında malını mülkünü çocukları arasında paylaştırmış. belli periyodlar halinde çocuklarında kalıyor. çocukları, gelinleri, damatları ve torunları ile ilişkisinin komik ve traji komik yanlarını gösteriyor filmimiz.
ben çok beğendim. hele o barış paşanın "ananeeğ" deyişine hasta oldum.filmde nurgül yeşilçay da var, nejat işler, jülide kural da var ama. başrol barış ve ananesinde :) izleyin izleyin, tavsiye ediyorum.
son filmimize gelince;
dillerden düşmeyen, karizmatik, ağzı bozuk ikilimizden "Kaybedenler Kulübü" .
kesinlikle bir aile filmi değil. öyle cümbür cemaat seyretmeye kalkmayın. benden söylemesi.
iki radyocu, marjinal, maddi hedefleri olmadan keyfi yaptıkları radyo programıyla genç yaşlı pek çok yalnız yüreğe yarenlik yapan, iki yaşları geçmiş delikanlının sıradışı ve sıradan günlük hayatlarına tanık oluyoruz. sohbet muhabbet, aşk, seks ve bol alkol var.
ha, bir de erol egemen var. kim bu erol egemen diye sormayın bana valla ben de bilmiyorum :))
ben beğendim. hatta bu film türk sineması klasiklerinin arasına girer diye düşünüyorum. tavsiye ediyorum :)
Yorumlar
kult film odulumu kaybedenler kulübüne verdim ben :)
incir recelinde 5 liralik bira sahnesini begendim ben de. bir de halil sezai sarkilarini :)
ben de mehmet günsur diyor ve susuyorum. böcüğüm bile kaniksadi. tv'ye ciktiginda sesleniyor bana; "kos kos seninki cikti" diye. allah sevdigine bagislasin ne diyeyim :P