ofiste zaman yönetimi...
ofis cumhuriyetinde son zamanlarda çok popülerim.
hastalansam olay,
ayıptır söylemesi
sıçsam olay...
geçtiğimiz cuma iyileşemememden mütevellit evde istirahatteydim.
sabah erken saatlerde sms atmak ayıp kaçar diye
şefimi arayıp durumdan haberdar edeyim, dedim.
demez olaydım, hastalanmaz olaydım.
keşke sms ataydım.
bir hastalandığım için özür dilemediğim kaldı.
mesela;
"doktor amca rapor vereyim 3-4 gün, dinlenmeden geçmez" dediği halde,
yok çok uzun olur, işler yarıda kalır deyip tıpış tıpış işe geldiğim için çok özür dilerim."
ya da "sıradan bir nezle mikrobu yerine dirençli bir grip virüsüne bulaştığım için çok özür dilerim."
demeliydim belki de.
boşuna dememişler ağlara anan ağlar diye.
neyse sendromsuz pazartesimize güle oynaya başladık. çalışma arkadaşlarımla.
öğlene doğru ofis büyüklerimiz geldi. neyse iş güç diyalogları vs.
yemek sonrası, kutsal bir eylem için wc'yi ziyaret ettim.
ay yine ayıptır söylemesi, normalden biraz fazla zaman geçirmek durumunda kaldım.
sebebini söylememe gerek yok herhalde, hepiniz anlamışsınızdır.
neyse herşeyden habersiz yerime geldim. telefonumda bir mesaj,
saygıdeğer devlet büyüğümden geliyor.
-sıcak çukulata ve sahlep'in fiyatı değişecek.13tl yerine 12 tl. yazılacak.
hönk, nasıl yani?
ofisten çıkarken bir not kağıdına yazmak zor geldi de sms mi atayım dedin?
kahve almak için mutfağa yöneldim.
bizimkiler mutfakta gülüşüyorlar.
dediler sana devlet-i aliyeden sana mesaj var.
biri imalı diğeri net.
ben tuvaletteyken mesaj atmıştı ya, bir de üzerine ofisi aramış.
- tobi'yi alabilir miyim telefona?
- abi, kendisi şu an müsait değil, lavaboda.
- aa hala mı? ben çıkarken de oradaydı, çıkamadı mı daha?
- demek ki çıkamamış abi, ne diyeyim? çıkınca arasın seni.
- gerek yok. ben ona sms attım zaten.
-peki abi...
bundan ne anlıyoruz?
ofiste zaman yönetimi şart.
tobicim aramızda gizli saklı bir şey kalmasın.
her şeyi sen en ince ayrıntısına kadar anlat da,
ben gerekli gördüğüm şekilde sana harcayabileceğin zamanı bildireyim, en iyisi.
bu boktan muhabbet yüzünden hepinizden özür diliyorum.
ama yapacak bırşey yok iş dünyasının gerçekleri bunlar...
hastalansam olay,
ayıptır söylemesi
sıçsam olay...
geçtiğimiz cuma iyileşemememden mütevellit evde istirahatteydim.
sabah erken saatlerde sms atmak ayıp kaçar diye
şefimi arayıp durumdan haberdar edeyim, dedim.
demez olaydım, hastalanmaz olaydım.
keşke sms ataydım.
bir hastalandığım için özür dilemediğim kaldı.
mesela;
"doktor amca rapor vereyim 3-4 gün, dinlenmeden geçmez" dediği halde,
yok çok uzun olur, işler yarıda kalır deyip tıpış tıpış işe geldiğim için çok özür dilerim."
ya da "sıradan bir nezle mikrobu yerine dirençli bir grip virüsüne bulaştığım için çok özür dilerim."
demeliydim belki de.
boşuna dememişler ağlara anan ağlar diye.
neyse sendromsuz pazartesimize güle oynaya başladık. çalışma arkadaşlarımla.
öğlene doğru ofis büyüklerimiz geldi. neyse iş güç diyalogları vs.
yemek sonrası, kutsal bir eylem için wc'yi ziyaret ettim.
ay yine ayıptır söylemesi, normalden biraz fazla zaman geçirmek durumunda kaldım.
sebebini söylememe gerek yok herhalde, hepiniz anlamışsınızdır.
neyse herşeyden habersiz yerime geldim. telefonumda bir mesaj,
saygıdeğer devlet büyüğümden geliyor.
-sıcak çukulata ve sahlep'in fiyatı değişecek.13tl yerine 12 tl. yazılacak.
hönk, nasıl yani?
ofisten çıkarken bir not kağıdına yazmak zor geldi de sms mi atayım dedin?
kahve almak için mutfağa yöneldim.
bizimkiler mutfakta gülüşüyorlar.
dediler sana devlet-i aliyeden sana mesaj var.
biri imalı diğeri net.
ben tuvaletteyken mesaj atmıştı ya, bir de üzerine ofisi aramış.
- tobi'yi alabilir miyim telefona?
- abi, kendisi şu an müsait değil, lavaboda.
- aa hala mı? ben çıkarken de oradaydı, çıkamadı mı daha?
- demek ki çıkamamış abi, ne diyeyim? çıkınca arasın seni.
- gerek yok. ben ona sms attım zaten.
-peki abi...
bundan ne anlıyoruz?
ofiste zaman yönetimi şart.
tobicim aramızda gizli saklı bir şey kalmasın.
her şeyi sen en ince ayrıntısına kadar anlat da,
ben gerekli gördüğüm şekilde sana harcayabileceğin zamanı bildireyim, en iyisi.
bu boktan muhabbet yüzünden hepinizden özür diliyorum.
ama yapacak bırşey yok iş dünyasının gerçekleri bunlar...
Yorumlar
sigarayi biraktim, kahvemi masamda iciyorum. yemegimizi ofiste yiyoruz epi topu 20dk. suruyor.
ama yok anacim, yaranamiyoruz yine de yaranamiyoruz :P
Bu arada maille almak istiyorum yazılarını ama link göremedim yanda .. belki de ben göremedim,eklense ne güzel olur :)
ofis aleminde oluyo böyle şeyler dert etme :)) bizim patronumuzda pek bi sessiz,bizde konuşmuyo diye kızarız söyleyim de patronumuza o da bize böyle mesaj çeksin bari demek istediklerini :))
sabah sabah yine formumdayim hihihihi:)))
bizde cay da var kahve de. sen gel bol kopuklu kahveler yaparim sana bizim ofiste :)
mart ayında gelme planlarım var haberin olsun.
Senin için bir hafta offsuz çalışıp yanına göçücem. :D