Kirpi Mesafesi
“Soğuk bir kış sabahı yerin altındaki dört kirpi, donmamak için birbirine sokuldu. Isınmak istediler. Dikenleri birbirlerine battı. Ayrıldılar. Üşüyünce, tekrar yaklaştılar. Dikenleri batınca yine uzaklaştılar. Soğukta tek başına uyumak ile batan dikenlerin acısı arasında gidip geldiler uzun süre. Yaşadıkları bu ikilemi, aralarındaki uzaklık her iki acıya da tahammül edebilecekleri bir noktaya gelinceye dek sürdürdüler. Üşüdüler. Yaklaştılar. Dikenleri battı. Acı çektiler. Uzaklaştılar. Üşüdüler. Yaklaştılar. Dikenleri battı. Uzaklaştılar. Ne dikenleri birbirlerine batacak kadar yakın ne de üşüyecek kadar uzaktaydılar sonunda. Kirpi mesafesi, gerçek sevgi mesafesidir.”
Demiş Hakan Akdoğan, kitabı Kirpi Mesafesi'nin açıklama yazısında. 2019'da yayınlanmış ama benim henüz kadrajıma girdi. Bir kitabı okumadan da sevebiliyor demek insan. Hele ki geldiyse önüme "vardır bir sebebi" dediğim günlerin peşi sıra, durup susma ve düşünme zamanı. Biraz ruhları dinlendirmek, belki de nadasa bırakmak ilişkileri. Yayınevinin adı da düşünce selimin üzerine tuz biber olmadı dersem yalan olur. Eksik Parça Yayınları.
Evren, karma ya da kader sen ne ediyorsun bana? Dizi dizi kelimeleri farklı farklı yerlere serpiştirmişssin, bir de aralıklı yaşam tecrübeleri. Koca kış öremediğim meşhuuur yeşil hırkamın ipleriyle asma köprüler yaptım düşüncelerle deneyimlerimin arasına. Birine ilmek, birine düğüm attım. İlmekler; okunacaklar, düğümler; nadasa bırakılacaklar...
Bu kirpiler ilk defa karşıma çıkmıyor yalnız. Yıllar öncesinde içinde go oyunu geçen bir film olarak da hayatıma girmişti.
Belki de benim usta şifum, bir kirpidir.
Yorumlar