gözümü kararttım...
yetti artık.
sakin yaradılışımın altında bir ejderha var sanki. ama olgun olanından. yoksa şimdiye yüz defa püskürtmüştüm ateşimi. ama dedim;
"sabırr.. uygun zamanda uygun cümlelerle konuşmalısın."
şimdi de turnuva harala gürelesinin geçmesini bekliyorum ki, ağız tadıyla turnuvayı geçireyim. ama gümbür gümbür hazırım.
sanırım bende genetik bir hata söz konusu. suskunlugu yanlış yerde erdem sayıyor, empati dozajını ayarlayamıyor, sonra da kırılıyorum.
ama görünen o ki, beni benden başkası düşünmüyor, düşünmeyecek de...
en çok üzüldüğüm de, gerçeklerin beceriksizlikle saklanabileceğini düşünmeleri.
her gün hayatta olanlar hakkında yeni bir şey öğreniyorum. canım acıyor, ama yutkunup bastırıyorum içimde.
keşke hiç büyümeseydim.
Yorumlar
"Bu sıkıntılar çileler ocağın posayı gümüşten ayırması içindir. İyi ve kötünün imtihanı altının kaynatılıp, tortunun üste çıkmasıdır."
ama güzel günler elbet bizi bekler di miiii? :))