19. Efes Blues Festivali'nin ardından...
19 kasım çarşamba yani dün akşam, sevdiceğimle beraber, işten koştur koştur eve gidip yemek yiyip, yine koştur koştur soluğu suare'de aldık. "watermelon slim" amcayı pek dinleyemedik, çünkü geç kaldık.
"sharrie williams"ablamız keyifli bir ara program yaptı. gitarist abi çok sempatikti, bizi çok güldürdü. ha bir de kendisi, elveda rumeli dizisindeki namık'a benziyordu, hani şu "zarifee, zarifeeee" diye ortada dolanan...
aslında ben, "john lee hooker, jr" için gitmiştim doğrusunu söylemek gerekirse. rahmetli babasını çok severdim, nur içinde yatsın, yetenekli adamdı. ama hayallerimin kırıklarını toplamaya belediye çöpçülerinin sayısı ve kürekleri yetmez.
yani karizma sıfır öncelikle... ya bende onun gibi bir baba olacak, azıcık kendime bakarım, baktım potansiyel yok başka bir iş yaparım. ses allah vergisi, genlerden geliyor ama, kendisi tam maymun. gece boyunca sol köşedeki hatunlara yazılıp durdu. ay bi de, göğüs kaslarını hareket ettirme numarası, nasıl denir az biraz ağır ol, blues yapıyorsun, hip hop değil... yok yok, hiç beğenmedim kendisini.
gece boyunca geçtiğimiz sene gelen "bernard allison" abimizin kulaklarını çınlattık. geçtiğimiz seneye göre mekan güzel, ama program kötüydü...
20. seneye özel güzel bir program bekliyoruz, efesten...
Yorumlar