çöpçüler kraliçesi..
buyrun benim, evet ta kendisi... biriktirme manyağı olarak, çöp eve doğru ilerliyorum.
moda dergilerini, dekorasyon dergilerini, tasarım dergilerini, dökülmüş ağaç kabuklarını, ambalaj kağıtlarını ve rafyalarını, kurdelaları ve de mukavva kutuları lazım olur diye saklama huyum var. her gittiğim kırtasiyeden bir renkli kalem alır, kalem kutuma tepiştirir, bununla şunu çizeceği der ve bir türlü çizemem. evde 3 boş tuvalim, şovalem, akrilik ve yağlı boyalarım hazır, fikir hazır. zaman ve eylem yok.
hayatım boyunca hep koşulların olgunlaşmasını bekleyerek zaman geçirdim ve sonuç: hiç...
herşeye sahip olmak isteyenlerin hiçbirşeyi olmaz derler ya, ben de böyle bir gerçekle mi yüz yüzeyim yoksa. ya da dikkatim çoklu eylemlere yetemeyecek kadar sınırlı bir ölçüde mi, ya da aslında ben iflah olmaz bir tembelim de şimdilerde kendimle mi yüzleşiyorum.
kaçacak deliklerim mi tıkandı, motivasyon kapaklarım mı açılmıyor?
surete kavuşmayan hayallerim, kaşınan parmaklarım, hayatımın getirdiği mecburi sorumluluklarım, pazartesi sabah sendromum, karın ağrısı kaynaklı asabiyetim ve ben.
bugün çok gri, güneşin sıcaklığını ruhumda hissetmeye ihtiyacım var.
Yorumlar
*özicim, biz senle baca temizleycileri gibi kir pas icindeyiz. ikimizin de soole bir temizlenmesi lazim ama nasil ben de bilmiyorum valla, hamama mı gitsek :P
Yalnız değilsin canım:)
*ne olacak bu halimiz sonuç ihtimalleri:
-belediye olaya el koyacak ve kocaman bir konteynerla evi basacak,
-koca cinnet geçirecek ve birikmiş herşeyi ben evden yokken atacak,
- eve sigamayacaklari icin depo tutmak zorunda kalacagiz ya da dublex ev aramaya baslayacagiz, çünkü döküntülerimden fazla uzak duramam ben :P :))