mahremiyete saygı, çok mu zor?

illa ben tuvaletteyken kapıyı açmaya çalışmak, çantamı karıştırmaya çalışmak gerekmiyor, mahremiyete saygı gösterebilmek için. masamın üzerindeki kişisel kullanımımda olan cep telefonu, bardak, kupa, kitap, defter ve kaligrafi kalemlerim, aynı mahremiyet kapsamına giriyor. kişisel eşyalarım onlar benim, ayırt etmek çok da zor değil.
merak ediyor olabilirsin, ilgini çekebilir, ama ortada olan herşeye el atamazsın.
ayıp!
masama her gelişinde kurcalamak yetmedi, şimdi de sormaya bile zahmet etmeden almak da, ne demek oluyor? kitaplarımı, dergilerimi oda oda aramak zorunda değilim.

25 yaşlarında bir insana;
"lütfen kişisel eşyalarımı elleme!
lazımsa da bana sormadan alma, bakma!"
demek bana ayıp geliyor.
5 yaşında çocuk dediğimiz, "ata ve zeynep "(patronlarımın çocukları)
geliyor ajansa, arada.
bit kadar bir kalemi isterken;
- size lazım değilse, alabilir miyim? diye isteyip, sonra da;
- işim bitti, teşekkür ederim, diye geri getirebiliyorlar.

ama öğlen yemek yerken bir bakıyorum, şahs-ı muhterem;
benim gezi kitabımı almış, gelmiş. bir de oturmuş, sayfalarını karıştırıyor.
yarım ağızla "afiyet olsun" dedin diye izin almış mı oldun, aklın sıra.
ya sabır diye kalktım, gittim ondan en uzak ofis köşesinde sigaramı içtim, geldim. paşa yemeğini yedi, odasına gitti falan, sonra hiçbirşey söylemeden geldi, kitabı masaya bıraktı gitti.
aldın hadi, sormadan. bari getirirken birşey de. teşekkür et, "kusura bakma sana sormadan aldım" gibisine benzer birşeyler gevele, ağzında.

alma ve isteme terbiyesi olmayan bir insanımsı,
verirken niye teşekkür etsin ki?

allahım sen bana sabır ver. bana yontulmamış, nezaket ve incelikten nasip almamış, haddini bilmezlere sabretme gücü ver, yarabbi. senin adını kullanarak, toplumda prim yapmayı marifet sanıp da; zerre kadar sana yaklaşamamış, bunun gibi zavallı kullarını ıslah et ve sana yakın, bana uzak eyle.
lütfen...

Yorumlar

hay sana ne dedi ki…
bunların adınıza gelen şahsi kargoyu açan türleri var ki, boğaza yapışmak an meselesi...

ben kocamın/annemin/babamın adına gelen paketi açmam, ama herkes pek rahat...
hay sana ne dedi ki…
bunların adınıza gelen şahsi kargoyu açan türleri var ki, boğaza yapışmak an meselesi...

ben kocamın/annemin/babamın adına gelen paketi açmam, ama herkes pek rahat...
özii dedi ki…
amin canım aminn....
Fazla odunmuş hakkaten ...yak gitsin..
* henüz adıma gelen kargoyu açmadı ama meraktan gelip "ne gelmiş" diye sorabiliyor, rahat ki ne rahat. iki senelik evliyim bir kere beyimin cüzdanını açıp 1 lira almadım. o da birşey lazımsa çantamı taşır yanıma.
terbiye meselesi...
*ah özim ah, 1 senedir böyleyiz. ondan önce ne kadar mutlu ve huzurlu bir ofis hayatımız varmış meğerse.
çınar gibi içten yanacağım bir gün. işte o zaman herkes tutuşacak benimle...
Afet Ergü Şaşmaz dedi ki…
Aminnnn yarabbim:) sonuna kadar katılıyorum ama, yapacak bişey yok işte, bunlar sonradan katılmıyor, mayasında olmalı insanın...
of ki ne off, sadece mayayla olmuyor ki, yoguranda da kabahat var, bence.
Burcu dedi ki…
Sinir olup işten işe patlayacağına salıver gitsin sıkıntını, o düşünce garibi utansın, tabi o duygusu var mı bilemem ama mutlaka bir şekilde bir sinir bozulabilecek yanı vardır:)
haklisin, dusundukce sinirim kabariyor. meditasyona baslayayim en iyisi. ohmm...
Nilgün Komar dedi ki…
ay en sinir olduğum konulardan biridir valla benimde.. off geçen gereksizin biri aldı masamdan kalemliğimin içinde bir tükenmez hemde seçerek, sonra da geri getirmedi hangisini aldığınıda göremedim.. ne geri getirdi ne lafını etti. ay sinir oluyorum böylelerine. sanırım 2004 dü eski işyerimden biride bir tükenmezimi almıştı hala unutmadım :) siyah beyaz şimdilerde 1 liraya kapı kapı gezip satılardan ama benimdi sonuçta ve izinsiz alınmıştı.. içi burkan siniri zıplatan da bu zaten izinsiz alınmış olması, değeri yada ederi hiç önemli değil..
Nilgün Komar dedi ki…
şekerim ayrıca haber vereyim dedim cumartesi günü haraççıoğlu medresesindeyiz kahvaltıya;
gelmek istersen haber ver....!! muck...
isterse bedava olsun,sana aitse, cop olsa bile ellenmesin kardesim. psikopata bagladim, kalemlerimi cantadan hic cikartmiyorum artık, lazim olmadan. isim bitince de tekrar cantaya.
bir de "malin amma kiymetli" demezler mi, deli oluyorum, kiymet bilmezlerin eline gecince kiymetli oluyor iste..
bu arada haraccioglu medresesi neresi ki? cehaletimi mazur gorun, lutfen :)) bir de kahvalti etkinligi, ogle saatlerini de kapsiyor mu ki?

Popüler Yayınlar